MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ...'ın hükmün tebliği tarihinde asker olduğu anlaşılmakla; sanığın öğrenme ile verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğunun kabulüyle, temyizin reddine dair ek karar kaldırılarak yapılan temyiz incelemesinde; A-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli 27905 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 2/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, sanıklar ..., ...'ın ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteklerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, B-Sanıklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Sanık ...'ün TCK'nın 58. maddesi kapsamında tekerüre esas hükümlülüğü bulunduğunun gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanıklar ... ve ... hakkında, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, 2-CMK'nın 150/2-3. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ...'a savunmasını yapması için görevlendirilen zorunlu müdafiine ödenen müdafiilik ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c. maddesine aykırı olarak yeterli geliri bulunmayan suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ...'ın ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkartılarak yerine, “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi, yine hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “Yargılama giderinden suça sürüklenen çocuğun müdafiilik ücretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c. maddesine uygun olarak çıkarılması sonucu yargılama giderinin 16,16-TL'ye indirildikten sonra herbir sanığın payına düşen 4,04-TL yargılama giderinin de 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.