Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 353 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24857 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2 - 2014/148290MAHKEMESİ : Silopi 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/06/2012NUMARASI : 2011/174 (E) ve 2012/378 (K)SUÇ : HırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanık R.. Y..'in, askerde olması nedeniyle 10/07/2012 tarihli tebliğ geçersiz olup, 02/10/2012 tarihli tebliğ üzerine hükmü süresinde temyiz ettiği, keza sanık M.. K..'ün de askerde olması nedeniyle 28/06/2012 ve 09/08/2012 tarihli tebliğler geçersiz olup, 30/12/2013 tarihli tebliğ üzerine süresinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla yapılan temyiz incelemesinde;Adli emanetin 2010/184 sırasında kayıtlı eşyalar hakkında mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Suç tarihinde gecenin 04.04'de son bulması nedeniyle mağdur A.. Ç..'a yönelik hırsızlık suçunun gecede kaldığının müşteki beyanından anlaşıldığı, ancak diğer müştekilerden M.. K.. olaydan hemen sonra 24/07/2010 tarihli beyanında, "saat 04.30 sıralarında aracı içerisinde uyuduğunu, 07.30 sıralarında uyandığında hırsızlığı farkettiğini", müşteki Y.. S.. aynı tarihli ifadesinde, "03.30 sıralarında aracında yattığını, saat 05.30 sıralarında uyanıp cep telefonunun çalındığını anladığını", müşteki Ş.. E.. de aynı tarihli ifadesinde, "saat 02.00 sıralarında uyuduğunu, 05.00 sıralarında uyandığını, hırsızlığın farkına vardığını" beyan ettikleri anlaşılmakla; hırsızlık suçlarının geceleyin işlendiğine ilişkin delillerin neden ibaret olduğu açıklanıp gösterilmeden TCK'nın 143/1. maddesinin tatbik edilmesi, 2-Suça sürüklenen çocuk S.. A.. hakkında, 2 yıl 4 ay hapis cezasının TCK'nın 31/3. maddesi uyarınca indirilmesi sırasında, sonuç cezanın 1 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası yerine 1 yıl 7 ay 10 gün hapis cezası olarak fazla belirlenmesi,3-Sanığın, her bir yakınana yönelik eylemi nedeniyle ayrı ve bağımsız biçimde değerlendirme yapılarak, uygulama maddeleri ayrı ayrı gösterilip denetime olanak sağlayacak biçimde ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, toplu uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,4- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar M.. Ş.., R.. Y.., D.. Y.., İ.. B.. ve M.. K.. ve suça sürüklenen çocuk S.. A..'ın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.