MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın, hastane bahçesi içinde sabit bir yere kilitlenmek suretiyle park edilen müştekiye ait bisikletten akü çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK nın 142/1-b maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden sanık hakkında hüküm kurulurken aynı Yasanın 142/1-a maddesi ile uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden; sanığın tekerrüre esas alınan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2002/49 Esas 2003/21 Karar sayılı ilamının birden çok suça ilişkin cezayı içerdiği, bu halde yalnızca 5 yıl 10 ay hapis cezası ile mahkumiyete dair en ağır cezanın tekerrüre esas alınması gerektiğinin dikkate alınmayarak 765 sayılı TCK nın 71 vd maddeleri uyarınca içtima sonucu neticeten belirlenen 9 yıl 12 ay ağır hapis cezası ve 10 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK nın 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulanmasında esas alınması infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...'ün temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince; Suça sürüklenen çocuğun, hastane bahçesi içinde sabit bir yere kilitlenmek suretiyle park edilen müştekiye ait bisikletten akü çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK nın 142/1-b maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken aynı Yasanın 142/1-a maddesi ile uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106. maddesinin 4. fıkrasına göre suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının, ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,2-T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafiinin ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilmesi; Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1- hüküm fıkrasından ''ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına'' ilişkin bölümün çıkarılması ile 2-hüküm fıkrasında zorunlu müdafii gideri ile ilgili bölümün çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.