Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 34196 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32485 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanık ...'nin temyiz talebinin incelenmesinde;Tarsus 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.02.2012 tarih 2011/165 Esas ve 2012/161 Karar sayılı kararının sanık müdafiinin yüzüne karşı verildiği halde, sanık müdafiinin, CMUK'un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 07.03.2012 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin aynı yasanın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince; Dosya kapsamından, olay günü gece saat 19.00 sıralarında, müştekinin züccaciye işyeri önüne, ... plakalı bir aracın geldiği, araç içinden 1,75-1.80 cm boylarında yapılı, esmer tenli bir şahsın inerek işyerine girdiği, o esnada içeride bulunan ve müştekinin akrabası olan tanık ...'e para bozdurduğu, akabinde bu şahsın, tanık ... ile işyeri dışına çıktığı, tanık ...'ın, yan tarafta bulunan başka bir işyerine girdiğini görünce, hemen işyerine geri dönerek kasa çekmecesinde bulunan ve içinde 500 TL kağıt para ile 300 TL bozuk para bulunan para kutusunu aldığı, olay yerine geldikleri araca binerek olay yerinden hızlıca uzaklaşmaya başladığı, bu sırada işyerinin karşısında bulunmakta olan müştekinin baştan sona olayı görerek, motosikletine binip aracı takip ettiği, ancak aracın izini kaybettiği, müştekinin bir süre sonra ara sokaklarda tesadüfen suça karışan aracı bir tekel bayiinin önünde gördüğü, bunun üzerine aracın yanına yaklaştığında iri yapılı esmer tenli şahsın elindeki para kutusu içinde bulunan bozuk paraları saymakta olduğu, müştekinin bu şahsın elinden bozuk paralarını, kutusuyla birlikte aldığı, işyerine geri dönerek kolluğa müracaatta bulunduğu, müştekinin 19.02.2011 tarihli müracaatında, aracın içinde 3 kişi olduğu, aracı ...'nin kullandığı, para kutusunu çalan şahsı ... olarak bildiği, aracın arkasında ise 13-14 yaşlarında yüzünü tam göremediği bir şahsın daha bulunduğunu beyan ettiği, nitekim, tanık ...'ın da müşteki ile aynı yönde beyanda bulunduğu, bu kapsamda başlatılan tahkikat üzerine ilk olarak ...'nin yakalandığı, ...'in, 21.02.2012 tarihli ifadesinde, yanındaki kişilerin ... ve ... olduğu, hırsızlık eylemini diğer ikisinin gerçekleştirdiği, kendisinin aracın arkasında baygın vaziyette yatmakta olduğu yolunda savunmada bulunduğu, aynı tarihli Savcılık ifadesinde ise aracı sanık ...nin kullandığı, kutuyu suça sürüklenen çocuk ...'in aldığı, sanık ...'ın ise müştekiyi oyaladığı yönünde beyanda bulunduğu, ...'in, 08.04.2011 tarihli dilekçesinde ise sanık ...'in bu olayla ilgisi olmadığını ileri sürdüğü, yargılama aşamasında dinlenen sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ...'nin atılı suçu kabul etmedikleri, sanık ...'ın, olay yerinde kendisini gören birinin olmadığını, sanık ...'nin de husumet nedeniyle ...'in kendisine iftira attığını savunduğu, müştekinin 31.05.2011 tarihli oturumda, huzurda bulunan sanık ...'i olay yerinde görmediğini, ...'in aracın arka tarafında yatmakta olduğunu, diğer iki kişiyi ise daha önceden hiç görmediği, havanın karanlık olması nedeniyle görse de tanıyamayacağını söylediği, tanık ...'ın, adreste tanınmaması nedeniyle yargılama aşamasında dinlenmediğinin anlaşılması karşısında, 1-Tanık ...'in, adresinin sıkı bir şekilde araştırılarak, tanık sıfatıyla celbi ile işyerine para bozdurma bahanesi ile gelen ve sonrasında masa çekmecesinde bulunan para kutusunu çalan ve soruşturma aşamasında “1,75-1,80 cm boylarında, esmer tenli, adını ...” olarak bildiğini söylediği şahsın tespiti açısından, sanık ... veya suça sürüklenen çocuk ... ile yüzleştirilmesi yoluna gidilmesi, bunun mümkün olmaması halinde sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...'in, tüm cephelerden çekilmiş rötuşsuz fotoğrafları ile ayakta çekilmiş boy fotoğraflarının temin edilerek, tanığa teşhis amacıyla gösterilmesi, suçta kullanılan ... plakalı aracın kimin adına kayıtlı olduğunun araştırılması ile sanık ... ve Suça sürüklenen çocuk ... ile bağlantısı üzerinde durulması ile elde edilecek sonuca göre sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...'nin hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2-Temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilen ...'nin 21.02.2012 tarihli soruşturma aşamasındaki ilk beyanında, sanık ...'den bahsetmediği halde aynı tarihli Savcılık ifadesinde yanlarında sanık ...'in de olduğunu söylediği, 08.04.2011 tarihli dilekçesi ile bu beyanından vazgeçerek sanık ...'in bu olayla ilgisi olmadığını ileri sürdüğü, müştekinin 31.5.2011 tarihi oturumda hazır bulunan sanık ...'i olay yerinde görmediğine ilişkin beyanları da gözetildiğinde, sanık ...'nin, yüklenen suçu işlediğine ilişkin, aynı olay nedeniyle birlikte yargılandığı ...'nin sonradan geri aldığı 21.2.2012 tarihli ifadesi esas alınarak, suç atma niteliğinde kalan ve sanık tarafından kabul edilmeyen anlatımı dışında, hükümlülüğüne yeterli, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de;3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesine aykırı olarak aynı Kanun'un 168. maddesinin, 31/3. maddesinden önce uygulanması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,4-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK nın 142/1-b, 143, 168, ve 31/3. maddelerinin uygulanması sonucu neticeten 6 ay 6 gün karşılığı 3720 TL adli para cezası ile mahkumiyeti yerine, hapis cezasının 3 gün eksik belirlenmesi suretiyle 6 ay 3 gün karşılığı 2760 TL adli para cezası ile mahkumiyetine dair eksik ceza tayini, 5-Olay günü müştekinin kendi imkanları ile araştırma yaparken, sanıkların kullanmış oldukları aracı tesadüfen başka bir sokak üzerinde görerek, aracın yanına gittiğinde, suça konu bozuk para kutusunu, içinde bozuk paralar da olduğu halde geri aldığı, kağıt paralara ise ulaşılamadığı, müştekinin mahkeme aşamasında dinlenmesinde suç nedeniyle oluşan zararının, sanıklar tarafından giderildiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında müştekinin yeniden celbi ile suç nedeniyle oluşan zararının hangi tarihte giderildiğinin sorularak sonucuna göre sanıklar hakkında TCK nın 168/1 ve 168/2. maddesi uyarınca hangi oran üzerinden ceza indirimine gidileceğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 6-Sanıklar ... ve ... hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,7-Bu dava sebebiyle yapılan ve sanıklar ... ile ...'nin ayrı ayrı sarfına neden oldukları 10'ar TL ile suça sürüklenen çocuk ...'nin sarfına neden olduğu 16,00 TLnin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanıklara ve suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin değerlendirilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ...'nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, suça sürüklenen çocuk ...'nin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK.un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.