Tebliğname No : 13 - 2014/216205MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/12/2009NUMARASI : 2009/342 (E) ve 2009/840 (K)SUÇ : Hırsızlık Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosyada sanık M.. T..'nin vekaletname ile görevlendirdiği müdafii bulunmasına rağmen yokluğunda verilen karar sanığa tebliğ edildiği gibi, hükmün son kısmında yer alan kanun yolu açıklamasında 7 günlük temyiz süresinin karışıklığa yol açacak şekilde ‘tefhim ve tebliğ’ tarihinden başlayacağının belirtildiği ve temyiz başvuru yönteminin belirtilmemesi nedeniyle, sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilip, temyiz talebinin reddine ilişkin 16.02.2010 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanığın müştekinin mağaza içerisinde soyunma kabinine bıraktığı çantasını çaldığının anlaşılması karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesi yerine aynı Yasanın 141/1. maddesiyle hüküm kurulması, 2-Müştekinin 05.06.2009 tarihli celsede alınan beyanında, sanığın yakalanmasından sonra zararının tamamen karşılandığını, yine aynı celsede sanık müdafiinin de soruşturma aşamasında zararın karşılandığını beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında, müştekiden zararının tamamının ne zaman karşılandığı sorularak sonucuna göre, 5237 sayılı TCK'nın 168/1. madde ve fıkrasının uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-5237 Sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, 4-Sanıktan tahsiline karar verilen toplam 6 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20 TL'den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş,sanık M.. T.. ile müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK'nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.