Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33343 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28938 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/312293MAHKEMESİ : İstanbul 30. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2013/102 (E) ve 2013/348 (K)SUÇ : HırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- T.C. Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 223/2, 230/2, 232/6 ve 289/1-9. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarının gerekçe bölümünde; sanık, mağdur, C. Savcısı ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, mevcut delillerin irdelenmesi ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi, TCK'nın 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi, aynı kanunun 53 ve devamı maddelerine göre cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesine, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait değerlendirmelerin yer alması ve hüküm fıkrasında ise CMK'nın 223. maddesine göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin ve verilen ceza miktarının açıkça gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, 28.05.2008 günlü hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına dair karara atıfta bulunularak gerekçesiz hüküm kurulması,2- Kabule göre de, 28.05.2008 günlü hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına dair karar ile bağlantılı olarak; a- Müşteki tarafından kapıları kilitlenip park edilen aracın sol ön kapısının kilidi zorlanarak açılıp hırsızlığa teşebbüs edilmesinin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğunun gözetilmemesi, b- Suçun işlendiği 29.04.2004 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında; 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçundan, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önce yürürlükte bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 24/1. maddesine göre, uzlaşma girişiminde bulunulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,c- 5237 sayılı TCK'nın 35. maddesinin uygulanmasına karar verilirken uygulama maddesinin yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, d- 5237 sayılı TCK'nın 31/3. maddesi gereğince indirim yapılırken uygulama maddesinin “33/1” şeklinde yazılması ve suç tarihi itibariyle “1/2” yerine “1/3” oranında indirim yapılması,e- Suça sürüklenen çocuğa hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca aynı yasanın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk M.. A.. ve müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.