Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32500 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12041 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/214444MAHKEMESİ : Ankara 1. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 11/05/2010NUMARASI : 2010/50 (E) ve 2010/340 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlalMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;İşyeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak; Toplam 14,00- TL yargılama giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK.nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle de sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk F.. G.. ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “14,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-TCK'nın 61/1. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, suç konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre alt sınırdan ayrılınması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Müştekinin çalınan el arabasının tutanakla teslim edildiği soruşturma evrakında belirtilmekte ise de, müştekinin kovuşturmada alınan beyanında el arabası dışındaki çalınan kablolarını teslim aldığını, zararının giderilmesini de istediğini belirterek şikayetçi olduğundan, el arabasının müştekiye iade edilip edilmediği hususundaki çelişkinin giderilerek, yaşı büyük olup evrakı soruşturmada ayrılan diğer sanığın soruşturmadaki yer göstermesiyle suça konu malların müştekiye iadesinin sağlanması nedeniyle şayet el arabası iade olmuşsa TCK'nın 168/1. maddesinin doğrudan uygulanması gerektiğinin, şayet el arabası iade edilmemişse de, TCK'nın 168/1-4. maddesi gereğince müştekiden kısmi etkin pişmanlık nedeniyle yapılacak uygulamaya rızası bulunup bulunmadığı sorularak rızasının bulunması halinde TCK'nın 168/1-4. maddesi gereğince uygulama yapılmasında zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk F.. G.. ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.