Tebliğname No : KYB - 2014/147340Hırsızlık suçundan şüpheliler M... B... ve S..E.. S.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Söke Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/01/2014 tarihli ve 2013/3619 soruşturma, 2014/222 esas, 2014/94 sayılı iddianamenin iadesine dair Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2014 tarihli ve 2014/43 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/03/2014 tarihli ve 2014/156 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 15/04/2014 tarih ve 2014/7451/26168 sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/04/2014 tarih ve 2014/147340 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.MEZKUR İHBARNAMEDE; Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesince, kaynağı belli olmayan, şüphelilere ait olduğuna dair dosyada geçerli bir belge bulunmayan fotoğraflardan müşteki ve tanıklara teşhis işlemi yaptırıldığı, eldeki güvenlik kamera görüntüleri ile şüphelilere ait fotoğrafların bilirkişi vasıtası ile karşılaştırılmasının yapılmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bilirkişi raporu alınmamasının iddianamenin iadesi sebebi olmadığı, kaldı ki dosya kapsamına göre, müşteki ve tanık ifadeleri ile kamera kayıtları doğrultusunda, P...ortamında benzer olaylara karışan şahıslar arasında yapılan karşılaştırmada, müşteki ve tanıklar tarafından şüphelilerin teşhis edildiği, şüphelilerden M.. B..’ın parmak izi ve fotoğraf kaydının bulunduğu nazara alındığında, mevcut delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu, mahkemesince iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında toplanacak diğer delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden de kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla,GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Dosya içeriğinden,müşteki ve tanık ifadeleri ile kamera kayıtları doğrultusunda, P.ortamından benzer olaylara karışan şahıslar arasında yapılan karşılaştırmada, müşteki ve tanıklar tarafından şüphelilerin teşhis edildiği, şüphelillerden bir tanesinin parmak izi ve fotoğraf kaydının bulunduğu da gözetilerek,mahkemesince ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında toplanacak diğer deliller ile birlikte değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilerek bu nedenlerle kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının gönderme yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile kesin olarak verilen Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2014 gün ve 2014/156 değişik iş sayılı 3 nolu hüküm fıkrasındaki itirazın reddine dair verilen kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahal mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.