Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32188 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11390 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2 - 2013/127345MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/12/2012NUMARASI : 2012/648 (E) ve 2012/1489 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanık K.. S.. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın sarfına sebebiyet verdiği 14 TL yargılama giderinin, 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. S..'in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ''Sanığın sarfına sebebiyet verdiği 14 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet hazinesine yüklenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Suça sürüklenen çocuk S.. D.. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;Suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olması nedeniyle hakkında TCK'nın 58/5. Maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulama imkanı bulunmadığından, uygulanması yönündeki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Doğum tarihi 18.07.1994 olan suça sürüklenen çocuk S.. D..'nun suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olması sebebiyle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümlerine tabi olduğunun, yine aynı Yasa'nın 17. ve 26. maddesi uyarınca dosyasının tefrik edilerek görevsizlik kararı ile yargılamasının yapılmak üzere çocuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1 maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılmaması veya sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi,3-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde TCK'nın 31/3. maddesinin uygulanmaması,4-TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca suç tarihinde 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında yine aynı Yasa'nın 53/1. maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığının gözetilmemesi,5-Suça sürüklenen çocuğun sarfına sebebiyet verdiği 14 TL yargılama giderinin, 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk S.. D..'nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.