Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30561 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10531 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/196540MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/03/2013NUMARASI : 2012/1187 (E) ve 2013/156 (K)SUÇ : HırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, adliyede memur olarak çalışan müşteki için yazılan talimat ile ilgili olarak talimat mahkemesince müştekinin ev adresine tebligat yapıldığı ancak müştekinin hazır edilememesi sebebiyle 11.02.2013 tarihinde bila ikmal iade edildiği, müştekinin sonradan verdiği 22.02.2013 tarihli dilekçede çalıştığı işyerinde beyanının alınmasını talep ettiği halde, mahkemece 07.03.2013 tarihli celsede Pendik 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 04.04.2012 gün, 2011/491 Esas ve 2012/448 Karar sayılı dosyasında beyanı alındığından bahisle yeniden alınmasına gerek olmadığına karar verildiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca 30.04.2013 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek suçtan zarar gören müşteki M.. E..'in davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede; Olay günü, katılanın alış veriş merkezi içerisinde bulunan mağazada alış veriş yaptığı sırada bebek arabasına asılı olan çantasının çalındığı; 27.09.2010 tarihli bilirkişi raporunda, saat 16:33-16:34 saatleri arasında orta yaşlı bir bayanın mağazaya girdiği reyonlarda gezindiği, kamera açısından çok net görünmeyen kısımda bir süre oyalandığı, bu bayanla birlikte mağazaya aynı anda tek başına giren orta yaşlı bir erkek şahsın göründüğü, bu erkek şahsın şüpheli bayan şahısla aynı anda mağazaya girdikleri, aynı reyonda sürekli birbirlerini gözetledikleri ve aynı anda mağazadan çıktıklarının belirtildiği; katılanın 07.11.2011 tarihli hazırlık ifadesinde, fotoğrafı gösterilen sanık T.. D..'ı olay anında sırtı dönük olduğu için görmediğini, güvenlik kamerası kayıtlarını incelediklerinde fotoğrafı gösterilen sanığın olay anında bebek arabasının bulunduğu yerin yakınında çantayı alan diğer iki bayan şahısla birlikte olan kişi olarak tespit ettiklerini, dosyadaki kayıtlar ile sanığa ait fotoğraf karşılaştırıldığında benzerlik olduğunun görüleceğini belirttiği; öte yandan bu olay ile ilgili yargılanan ve sanık Tuncay'ın ablası olan sanık N..O..'ın Pendik 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 04.04.2012 tarih, 2011/491 Esas ve 2012/448 Karar sayılı dosyası ile mahkumiyetine karar verildiği, verilen kararın Dairemizin 28.10.2013 tarih, 2012/18715 Esas ve 2013/30325 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği; sanığın 07.03.2013 tarihli celsede, sanık Nuray'ın katılanın çantasını çalıp çalmadığını bilmediğini, ablası ile zaman zaman alış verişe gittiklerini, sanık müdafiinin de, sanığın ablasının yanında olmasının dışında dosyada herhangi bir delil olmadığını belirttikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece, öncelikle olay anına ilişkin kamera görüntüleri duruşmada izlenerek sanık Tuncay'dan olay günü kamera görüntülerinde görülen ve 27.09.2010 tarihli bilirkişi raporunda özellikleri belirtilen erkek şahsın kendisi olup olmadığının sorulması, sanığın inkarı halinde teşhise elverişli önden, profilden ve boydan çekilmiş fotoğrafları temin edildikten ve güvenlik kamerası görüntülerindeki flu görüntülerin netleştirilmesi sağlandıktan sonra görüntülerden sanığın teşhisinin mümkün olup olmadığının tespiti ile sanığın fiili gerçekleştirip gerçekleştirmediğine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı'ndan temyiz denetimine imkan sağlayacak şekilde rapor aldırılması ile tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan M.. E..'in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.