Tebliğname No : 6 - 2013/350239MAHKEMESİ : Muradiye Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/09/2011NUMARASI : 2011/293 (E) ve 2011/161 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermek, işyeri dokunulmazlığını ihlalMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Suça sürüklenen çocuk E.. K.. hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesinde;Suça sürüklenen çocuk Y.. V..'ın karar oturumunda 18 yaşını doldurmadığı gözetilmeden, duruşmanın kapalı yerine açık yapılması suretiyle CMK'nın 185. maddesine aykırı davranılması, giderilme olanağı bulunmadığından; işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan TCK'nın 116/4 maddesi gereğince doğrudan hüküm kurulması yerine yazılı şekilde uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden; birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu işleyen suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ise karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden belirlenen cezadan aynı yasanın 31/3 ve 62. maddeleri de uygulanarak 6 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun sabit kabul edilen eyleminin TCK'nın 116/2-4, 119/1-c, 31/3 maddelerine uyduğu değerlendirildiğinde TCK 50/3. maddesinin uygulama sınırları dışında bir ceza belirleneceğinden ve aksi hal suça sürüklenen çocuğun; önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, suça sürüklenen çocuğa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, suça sürüklenen çocuk hakkındaki anılan uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Yapılan yargılama giderlerinin, suça sürüklenen çocuktan payı oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,2-6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, suça sürüklenen çocuğa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması sebebiyle suça sürüklenen çocuğa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,3-Suç tarihinde 18 yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK'nın 53/1 maddesinde sayılan haklardan yoksun bırakılmasına karar verilerek aynı maddenin 4. fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile Üst Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm ile suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri yüklenmesine ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Suça sürüklenen çocuk E.. K.. hakkında hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme, suça sürüklenen çocuk Y.. V.. hakkında ise hırsızlığa teşebbüs, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;Her uygulama maddesinin koşullarının kendi içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, bu itibarla mahkemece hırsızlığa teşebbüs suçundan temel ceza belirlenirken TCK'nın 143. maddesinin uygulanması sırasında yapılan arttırım oranında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Suça sürüklenen çocuk Y.. V..'ın karar oturumunda 18 yaşını doldurmadığı gözetilmeden; CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca atanan zorunlu müdafii bulundurulmadan hüküm kurulması suretiyle aynı Kanunun 188/1. ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması,2-Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuklar hakkında, hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının, TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,3-Suça sürüklenen çocuk Y.. V.. hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan TCK'nın 116/4 maddesi gereğince doğrudan hüküm kurulması yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,4-Birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu işleyen suça sürüklenen çocuk Y.. V.. hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ,5-Yapılan yargılama giderlerinin, suça sürüklenen çocuklardan payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,6-6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, suça sürüklenen çocuklara yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması sebebiyle suça sürüklenen çocuklara yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,7-Suça sürüklenen çocuk Y.. V..'ın karar oturumunda 18 yaşını doldurmadığı gözetilmeden, duruşmanın kapalı yerine açık yapılması suretiyle CMK'nın 185. maddesine aykırı davranılması,8-Kabule göre de; Suç tarihinde 18 yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında, TCK'nın 53/1 maddesinde sayılan haklardan yoksun bırakılmalarına karar verilerek aynı maddenin 4. fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile üst Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.