Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30043 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30622 - Esas Yıl 2014





Mala zarar verme suçundan sanık ... hakkında yapılan duruşma sonunda; sanığın mahkumiyetine ilişkin Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.07.2012 tarih ve 2011/217-2012/424 E.-K. sayılı hükmün sanık ... müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12.06.2014 tarih ve 2014/1306-21002 E.-K. sayılı ilamı ile sanık hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan adli para cezasının miktarı itibariyle kesinlik sınırının altında kalması sebebiyle temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.09.2014 tarih ve 2012/238824 sayılı yazısı ile özetle, sanığın mala zarar verme suçundan TCK'nın 151/1, 168/2 ve 50. maddeleri gereğince 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının aynı Kanunun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükümde, kesin nitelikli adli para cezasının yanında 58. maddenin de uygulanması sebebiyle kararın temyiz kabiliyetinin olduğu, bu nedenle hükmün esastan incelenmesi gerektiği belirtilerek itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.09.2014 tarih ve 2012/238824 sayılı itiraz istemi yerinde olduğundan KABULÜ ile; Dairemizin 12.06.2014 tarih ve 2014/1306-21002 sayılı kararının sanıklardan ... hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin I numaralı bölümünün ilamdan çıkarılarak esastan yapılan incelemede; Sanığın tekerrüre esas alınan ilamındaki cezası kesin nitelikte olduğundan tekerrüre esas teşkil etmese de, Ümraniye Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.11.2008 tarih, 2008/745-1974 E.-K. sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasına dair hükümlülüğünün tekerrüre esas olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK.nın 58/3. maddesi gereğince seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilmesi gerekirken adli para cezası ile uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanık hakkında verilen hapis cezasının 5237 Sayılı TCK'nın 50. maddesi gereği adli para cezasına çevrilmesiyle sonuç cezanın adli para cezası olduğunun anlaşılması karşısında, ancak hapis cezasına hükmedilirken uygulanan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından tekerrür uygulamasına ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.