Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30001 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9373 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/394466MAHKEMESİ : Ordu 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/09/2012NUMARASI : 2012/193 (E) ve 2012/329 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlaliMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanık S.. A..'ün yüzüne karşı verilen 10.09.2012 günlü hükmün son paragrafında, 7 günlük yasal temyiz süresinin tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren başlayacağının belirtilerek, temyizin başlama tarihi konusunda sanığın yanıltılmış olduğunun anlaşılması karşısında, gerekçeli kararın 28.11.2013 tarihinde tebliği üzerine sanık S.. A..'ün 29.11.2013 tarihli temyiz talebinin geçerli ve süresinde olduğu kabul edilerek her iki sanık yönünden yapılan temyiz incelemesinde, I-Sanıklar S.. A.. ve A.. D.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde,Sanıklar hakkında hüküm kurulurken TCK nın 116/1-4. maddesi uyarınca 1 yıl olarak belirlenen temel cezadan eylemin birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle bir kat arttırım yapıldığı sırada uygulama maddesinin karar yerinde gösterilmemesi mahallinde eklenebilir eksiklik kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 14,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin değerlendirilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar S.. A.. ve A.. D..'nün temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ''bu dava sebebiyle yapılan toplamda 14,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanıklar S.. A.. ve A.. D.. hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Dosya kapsamına göre, olayın meydana geldiği apartmanda ikamet eden müşteki A.. B..'ün oğullarına ait iki adet bisiklet ile oğullarının arkadaşı olan ve başka bir adreste ikamet eden diğer müşteki A. B.'nun oğluna ait bir adet bisikletin tek bir zincir ile birbirine bağlı halde apartmanın merdiven boşluğuna bırakıldığı, sanıkların olay günü gece saat 01.00 sıralarında müşteki A.. B..'ün ikamet ettiği apartmana girerek, merdiven boşluğunda bulunan ve birbirlerine zincirle bağlı haldeki bisikletlerin zincirini kırarak, müşteki A.. B..'ün oğullarından birine ait bisiklet ile diğer müşteki A. B.'nun oğluna ait bisiklet olmak üzere iki adet bisikleti çaldıklarının anlaşılması karşısında, sanıkların çalınan iki ayrı bisikletin iki farklı kişiye ait olduğunu bildiklerine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre, bisikletlerin birden fazla kişiye ait olduğunun bilinebilecek durumda olması halinde eylemin her bir müştekiye karşı ayrı ayrı hırsızlık suçunu oluşturacağı, aksi halde suçun tek bir eylem olarak kabulü gerekeceğinin değerlendirilmemesi,2-Suça konu bisikletleri birbirlerine bağlayan zincirin tek bir kişiye ait olup olmadığının da araştırılarak 1 numaralı bentte yazılı bulunan bozma sebebi de göz önüne alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar S.. A.. ve A.. D..'nün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.