Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 29947 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1509 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : 2 - 2012/307344MAHKEMESİ : Bilecik Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/06/2012NUMARASI : 2012/2 (E) ve 2012/390 (K)SUÇ : Hırsızlık Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- 5237 sayılı TCK'nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK'nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK'nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; müştekinin aracından 7,85 TL değerinde bozuk para çalan sanığa suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde, 5275 sayılı CGTİHK’nın 108/2 maddesi gereğince bunlardan en ağırının esas alınması gerektiğinin gözetilmeden, Bilecik Asliye Ceza Mahkemesinin 25.03.2008 tarih, 2008/34-131 sayılı 14.04.2008 tarihinde kesinleşen ve suç tarihinde infaz edilmemiş TCK'nın 141/1 maddesi gereğince hükmolunan 2 yıl hapis cezası içeren ilamın yerine, 765 sayılı TCK'nın 55/3. maddesinin uygulanması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 58/5. maddesi gözetildiğinde tekerrüre esas olmayan Yalova Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/96-2006/159 sayılı ve Bilecik 3 Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/434-377 sayılı hükümlülük kararlarının mükerrirliğe esas alınması, 3- 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az gerçekleşen yargılama masrafının, 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. H..’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca (2) nolu bozma nedeni yönünden kazanılmış hakkın korunmasına, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.