Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29943 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10486 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/211520MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2012/239 (E) ve 2013/393 (K)SUÇ : HırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-18.06.2011 tarihli olay yeri inceleme raporu formu içeriğine ve suça sürüklenen çocukların hazırlık aşamasında alınan aynı tarihli ifadelerine göre, hırsızlığın katılanın etrafı duvarla çevrili evinin hemen yanındaki pencereleri de bulunan tuğla ile örülü kümesinden yapıldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocukların eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 142/1. maddesinin (b) bendine uyduğu gözetilmeyerek aynı Kanun'un 141/1 ile hüküm kurulması, 2-Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K.'nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 esas ve 2013/106 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığ?? yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya elkonulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya elkonulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satın alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur. Somut olayda, 18.06.2011 tarihli tutanak içeriğine ve suça sürüklenen çocukların hazırlık aşamasında alınan ifadelerine göre, suça sürüklenen çocukların katılanın çalınan altı adet güvercininden iki adedini sattıkları kişinin ismini de söyleyerek yerini göstermek suretiyle, iki adet güvercinin katılana teslim edildiğinin ve iadenin kısmi olduğunun anlaşılması karşısında, iki adet güvercini satın alan M.R. D. hakkında yürütülen soruşturma sonucuna göre, iyiniyetli kabul edilmesi durumunda satın alana ödediği paranın iade edilip edilmediği, iyiniyetli kabul edilmemesi durumunda ise suça sürüklenen çocukların satın alandan elde ettikleri parayı kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim edip etmedikleri araştırılarak ve 5237 sayılı TCK'nın 168/4 maddesi gereğince katılanın kısmi iadeye rıza gösterip göstermeyeceği tespit edildikten sonra suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Suça sürüklenen çocukların, suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olmaları ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmediklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının aynı Kanunun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi, 4-Suç tarihi itibariyle 15 yaşını bitirmemiş olan suça sürüklenen çocuklar İ.. P.. ve K.. Ç..'in, işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin varlığının tespitinde, 5237 sayılı TCK'nın 31/2. maddesi ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesine istinaden; mahkeme tarafından, sosyal çalışma uzmanına küçüklerin içinde bulundukları aile, sosyal ve ekonomik koşullar ile psikolojik ve eğitim durumları hakkında rapor hazırlatılması ve bu rapor değerlendirilerek suça sürüklenen çocukların ceza sorumluluklarının belirlenmesi gerekirken, sosyal inceleme raporu aldırılmadan suça sürüklenen çocukların sosyal ekonomik durum tespitlerine dayanılarak yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar İ.. P.., K.. Ç.. ile E.. A.. müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.