Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29592 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5211 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK'un 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz taleplerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...'nun temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Katılanın saat 18:00'de evden ayrıldığı, saat 19:30 sıralarında ikametine geldiğinde evinde hırsızlık olduğunu anladığı, sanık ...'in saat 19:50 sıralarında hastaneye giriş yaptığına dair kaydının bulunması, suça sürüklenen çocuklar ve sanıkların suçlamayı kabul etmemeleri ve güneşin olay günü Adana İlinde saat 18:42 sıralarında batmış olması dikkate alındığında hırsızlık eyleminin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiği kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK'nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, verilmesi gereken hapis cezası kısa süreli olmaması gözetilerek, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından TCK'nın 143. maddesine ilişkin bölüm karardan çıkartılması suretiyle; suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 142/1-b, 31/3, 62 ve 51 maddeleri uyarınca sonuç olarak erteli 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılması tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,IV-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümler ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Katılanın saat 18:00'de evden ayrıldığı, saat 19:30 sıralarında ikametine geldiğinde evinde hırsızlık olduğunu anladığı, sanık ...'in saat 19:50 sıralarında hastaneye giriş yaptığına dair kaydının bulunması, suça sürüklenen çocuklar ve sanıkların suçlamayı kabul etmemeleri ve güneşin olay günü Adana İlinde saat 18:42 sıralarında batmış olması dikkate alındığında hırsızlık eyleminin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiği kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık ve konut dokunulmazlığı eylemlerinin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK'nın 116/4 ve 143. maddelerince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,2-Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1 maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi,3-TCK'nın 51. maddesinde hapis cezalarının ertelenmesine ilişkin hükümler yer almakta olup, aynı Yasada adli para cezalarının ertelenmesine dair bir hükmün bulunmadığından, 50/3 maddesindeki yasal zorunluluk nedeniyle suça sürüklenen çocuk ...'in işlediği konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen kısa süreli hapis cezasından çevrilen adli para cezasının erteleme dışında kalacağı gözetilmeden erteleme kararı verilerek TCK'nın 51. maddesine aykırı davranılması,4-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasında TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmaması suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması; konut dokunulmazlığını ihlal suçunda ise, TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK'nın 53/3 maddesi uyarınca uygulanmayacağının dikkate alınmaması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve sanık ...'nun temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesinin gözetilmesine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.