Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2950 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 35881 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra sanık ... hükmü temyiz ettiğinden, anılan Yasanın 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak temyiz isteminin REDDİNE,II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Herbir sanığın sarfına sebebiyet verdiği yargılama giderinin hangi oranda alınacağının karar yerinde gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedene tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yargılama giderinin alınmasına ilişkin hüküm fıkrasına “payları oranında ayırı ayrı” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından; ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelenmesinde:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Onsekiz yaşını doldurmayan sanık ...'ın zorunlu müdafii son oturumda hazır bulundurulmadan hüküm kurulması suretiyle CMK'nın 188/1. maddesine aykırı davranılması, 2-5395 sayılı ÇKK'nın 35/1. maddesine aykırı olarak sanıklar ... ve ... hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması ve aynı yasanın 35/3. maddesine aykırı olarak sosyal inceleme raporu aldırılmaması gerekçesinin kararda gösterilmemesi, 3-Sanık ...'ın hırsızlık suçuna iştirak etmediği ve suç tamamlandıktan sonra suça konu eşyanın taşınması yardım ettiğinin anlaşılması karşısında; eyleminin TCK'ın 165/1. maddesinde belirtilen suç eşyasını kabul etmek suçunun oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan hırsızlık suçundan yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi,4-Olay yeri inceleme tutanağına göre hırsızlığın gerçekleştiği yerin inşaat çalışanlarının kaldığı ve malzemelerini koydukları yer olarak tarif edildiği, inşaat bekçisi ... ile müşteki ...'nun beyanlarına göre ise hırsızlığın gerçekleştiği yerin depo olarak kullanılan yer olduğunun belirtilmesi karışısında; suça konu hırsızlığın gerçekleştiği yerin depo olarak mı yoksa inşaat çalışanlarının inşaat süresince kaldıkları yer olarak mı kullanıldığı araştırılarak tereddüte meydan veremeyecek şekilde ortaya konulduktan sonra TCK'nın 116/1. maddesinin düşünülmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 5-Sanıklar Doğukan ve Onur'un kovuşturma aşamasında 18 yaşını bitirmedikleri gözetilmeden, birleştirmeden sonraki oturumların gizli yerine 5271 sayılı CMK'un 185/1. maddesine aykırı olarak açık yapılması, 6-5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4.maddesinde "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.Her ne kadar 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.Bu itibarla sanıklar Doğukan ve Onur hakkında kurulan hükümde kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,7-Yargılama giderinin hangi sanıktan ne oranda alınacağının karar yerinde gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri ve sanık ...'in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 325. maddesi uyarınca konut dokunulmazlığını ihlal suçuna ilişkin bozmadan temyiz talebi red edilen ...'in de yararlandırılmasına, 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.