Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 29002 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30494 - Esas Yıl 2014
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Diğer temyiz nedenlerinin reddine,Ancak; Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarına konu edildiği üzere, kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünde değişiklik (uyarlama) yargılaması, asıl ceza yargılamasının bütünüyle sonuçlanıp hükmün kesinleşmesinden sonra, sonradan yürürlüğe giren bir ceza yasasının, kesinleşmiş mahkûmiyet hükmüne, dolayısıyla infaza etkisi bulunup bulunmadığının saptanmasına ilişkin ve esas itibariyle infazı ilgilendiren ve etkileyen bir yargılama faaliyetidir. Buna göre, uyarlama yargılamasında, aslî ceza yargılaması sürecinde kesinleşmiş bulunan önceki hükmün dışına çıkılamayacak, oradaki suça konu sabit eyleme uygulanması olanağı bulunan yeni Yasadaki hükümler bütünüyle tatbik olunduktan sonra, lehe sonuç doğurduğunun saptanması halinde, hükümlünün bu sonuçtan faydalanması için, infaza konu olabilecek nitelikte bir hüküm kurulmasıyla yetinilecektir. Somut olayımızda, Mahkemenin 15/04/2003 tarih ve 2003/73-2003/486 E-K sayılı kararı ile hükümlünün 765 sayılı TCK'nın 491/2, 62, 81/2-3. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, her ne kadar kesinleşen hükümde 765 sayılı TCK'nın 491/ilk maddesi yerine 491/2. maddesi ile uygulama yapılmış ise de, hükümlünün seyyar olarak satış yapan yakınana ait tezgahta bulunan montları çalmak isterken yakalanması şeklinde gerçekleşen eylemde, eylemin karşılığının 5237 sayılı TCK'nın 141/1, 35. maddelerine uyan suçu oluşturduğu, uyarlama yargılamasında kesinleşen ilk hükmün dışına çıkılamayacağı, lehe görülmesi halinde ilk hükmün aynen infazına karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği, kesinleşmiş hükümdeki hatanın ancak kanun yararına bozma yasa yoluna konu olabileceği, buna göre 5237 sayılı TCK ile yapılacak uygulamanın açıkça sanık lehine bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, hükümlü Y.. M.. müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.