Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28819 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23510 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddiMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A-Sanık ... bakımından yapılan incelemede;Mahkemenin 02.07.2008 tarih ve 2008/142 sayılı temyiz talebinin reddine dair kararının sanığa 08.07.2008 tarihinde tebliğ edilmesi karşısında; sanık ... tarafından yapılan 17.07.2008 tarihli temyiz talebinin 7 günlük yasal süresi içinde yapılmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,B-Sanık ... bakımından yapılan incelemede;Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 18.03.2008 günlü 2008/9-7-56 ve 13.05.2008 günlü 2008/10-101-113 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, 1412 sayılı CMUK'nun 138, 141 ve 5271 sayılı CMK.nun 149, 150. maddeleri uyarınca, şüpheli veya sanığın soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde müdafii talep edebileceği gibi şüpheli veya sanık on sekiz yaşını doldurmamış yada sağır, dilsiz veya kendini savunamayacak durumda malul olursa istemi aranmaksızın müdafii atanacağı, kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu savunmana yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı ve sanık tarafından temyiz dilekçesinin verilmesi halinde, temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği, dosyada da mahkemece sanık ...'ya müdafii atanmasının talep edilmesi üzerine baro başkanlığı tarafından sanığa zorunlu müdafii atandığı, mahkemece verilen kararın da atanmış olan müdafiiye tefhim edildiği, sanığın kendisine zorunlu müdafii atandığından haberdar olmadığı gibi kararında tebliğ edilmediği anlaşılmakla; mahkemenin 02.07.2008 tarihli temyiz talebinin reddine ilişkin kararı ile infaza dair ek kararları kaldırılıp temyizin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;Sanığın, önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunması nedeniyle 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 231.maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmıştır.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2012/1142 esas 2013/17 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, TCK'nın 119. maddesi kapsamındaki nitelikli konut dokunulmazlığını bozma suçu, CMK'nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan; tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerini olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143 ve 35. maddelerine uyan hırsızlık ve aynı Yasanın 116/2-4 ve 119/1-c maddelerine uyan geceleyin birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçları ile 765 sayılı TCK'nın 493/1-son, 61, ve 522(pek hafif) maddelerinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; olayda sanıklarca girilen işyerinde herhangi bir dağınıklığın olmaması ve işyerinden herhangi birşey alınmaması nedeniyle hırsızlık suçuna eksik teşebbüs eden sanık hakkında, 765 sayılı TCK’nın 522.maddesinin uygulanması sırasında değerin pek hafif kabul edilmesi gerektiği ve ayrı ayrı tespit edilecek sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasanın belirleneceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozmanın hükmü süresinde temyiz etmeyen sanık ...'a sirayetine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.