MAHKEMESİ : ... Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak, 1- Mağdur ... ... ve tanık ... ...'ın olaydan hemen sonra alınan beyanları ve dosya kapsamından sanık ve temyiz dışı sanığın mağdurun kolunu sıkıp tenha bir yere götürerek para ve telefon istedikleri mağdurun olumsuz cevap vermesi üzerine ölümle tehdit ederek ceplerini arayıp cebindeki suça konu telefonu almaları şeklindeki eyleminin yağma suçunu oluşturduğu halde yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de;2- Suça konu cep telefonunun mağdur ... üzeri aranarak cebinden alındığının anlaşılması karşısında; sanığın eylemin TCK'nn 142/2-b. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasanın 141/1. maddesi gereğince hüküm kurulması,3- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, ... ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son. maddesi gereği sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.