Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28359 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33495 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanıklar ..., ..., ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre; 14.4.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2.maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından, sanıklar ..., ..., ... müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,II-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümler ile sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-5395 sayılı ÇKK'nın 11. maddesine göre ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanacağının belirtilmiş olması ve sanıkların ceza sorumluluğunun bulunduğunun tespit edilmesi karşısında; sanıklar hakkında aynı Yasanın 5/1-a maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, 2-5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4.maddesinde "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.Her ne kadar 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.Bu itibarla sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘Çocuk Koruma Kanunun 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına’ ilişkin bölümlerin ayrı ayrı çıkartılması suretiyle ve sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hüküm fıkrasından “ hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilebileceğinin ihtarına” ilişkin bölüm çıkarılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.