MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Katılana ait park halindeki iş makinasının yakıt deposundan mazot çalma eylemi nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK'nın 142/1-e maddesi ile hüküm kurulmasında ve katılanın aşamalardaki beyanlarına göre, iş makinasından ne kadar miktarda yakıtın çalındığının belirlenememesi ve sanık ile suça sürüklenen çocuğun beyanlarına ve kamera görüntülerine göre ise, iş makinasından çalındığı anlaşılan 3-7 lt motorinin bilinen değeri gözetildiğinde, mahkemenin TCK'nın 145. maddesinin uygulamasında, bir isabetsizlik görülmemiştir. Suça sürüklenen çocuk ... hakkında esasen, 2556 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun 12/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçüklerin kahvehaneye girmelerinin yasaklanmış olduğu ve mahkemece kanunen infazı mümkün olmayan bir tedbire hükmedilmiş ise de, suça sürüklenen çocuk hakkında ayrıca internet cafelere gitmeme tedbiri verildiği, bu tedbirin kanunen infazı mümkün bir tedbir olup sonuca etkili görülmediğinden ve TCK'nın 31/3 ve 62 maddeleri ile ceza uygulaması sırasında hesap hatası sonucu neticeten 5 ay 5 gün hapis yerine, 5 ay noksan hapis cezasına hükmedilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,B-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Katılana ait park halindeki iş makinasının yakıt deposundan mazot çalma eylemi nedeniyle sanık hakkında, TCK'nın 142/1-e maddesi ile hüküm kurulmasında ve katılanın aşamalardaki beyanlarına göre, iş makinasından ne kadar miktarda yakıtın çalındığının belirlenememesi ve sanık ile suça sürüklenen çocuğun beyanlarına ve kamera görüntülerine göre ise, iş makinasından çalındığı anlaşılan 3-7 lt motorinin bilinen değeri gözetildiğinde, mahkemenin TCK'nın 145. maddesinin uygulamasında, bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık ...'ın eyleme asli fail olarak katıldığı gözetilmeden sanık hakkında TCK'nın 37. maddesi yerine 39. maddesinin uygulanması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine '' TCK'nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.