MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında müşteki ...'e yönelik işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanığın tekerrüre esas alınan ilamlarında yaş küçüklüğü nedeniyle ceza indirimi uygulanmış olması ve başkaca tekerrüre esas ilamının da bulunmaması karşısında, tekerrüre esas alınan ilamların TCK'nın 58/5. maddesine göre tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,2-Kabule göre de; Sanık hakkında tayin olunan cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanunun 108. maddesinin 2. bendine göre, “tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresini eklenecek miktar tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz” düzenlemesi de gözetilerek TCK’ nun 58/6-7 maddesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesi için en ağır cezayı gösteren ilamın karar yerinde gösterilmesi gerekirken infazda tereddüde neden olacak şekilde birden fazla ilamın gözetilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCK’nın 58. maddesinin uygulanması ile ilgili fıkra çıkarılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık hakkında müştekiler ... ile ...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Hırsızlığın, müşteki ...'in başkanlığını yaptığı spor lokalinin içerisinden yapıldığı, sanık ... ile hakkında mahkumiyet kararı verilen ancak temyize gelmeyen sanık ...'un lokale ait bir adet uydu cihazı, bir adet örtü ile müşteki ...'e ait suç tarihi itibariyle lokale emaneten bırakılan iki kasa (48 adet) bira şişesini çaldıklarının anlaşılması karşısında; sanıkların çaldıkları eşyaların 2 ayrı müştekiye ait olabileceğini bilebilecek durumda bulunmadıkları, bu nedenle eylem bir bütün halinde tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu halde, eylemin 2 müştekiye karşı ayrı ayrı hırsızlık kabul edilerek sanığın hırsızlık suçundan müşteki sayısınca 2 kez cezalandırılmasına karar verilmesi, 2-Sanığın tekerrüre esas alınan ilamlarında yaş küçüklüğü nedeniyle ceza indirimi uygulanmış olması ve başkaca tekerrüre esas ilamının da bulunmaması karşısında, tekerrüre esas alınan ilamların TCK'nın 58/5. maddesine göre tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,3-Kabule göre de; Sanık hakkında tayin olunan cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanunun 108. maddesinin 2. bendine göre, “tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresini eklenecek miktar tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz” düzenlemesi de gözetilerek TCK’nun 58/6-7 maddesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesi için en ağır cezayı gösteren ilamın karar yerinde gösterilmesi gerekirken infazda tereddüde neden olacak şekilde birden fazla ilamın gözetilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 325. maddesi uyarınca bozmanın hükmü temyiz etmeyen diğer sanık ...'a SİRAYETİNE, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.