Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27230 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9198 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK'un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Dosya kapsamına göre, müştekinin 22.7.2010 günü saat 22.00 sıralarında evden ayrılıp şehir dışına gittiği, 24.7.2010 günü sabah saat 09.00 sıralarında komşusunun kendisini arayarak pencerenin açık olduğunu haber verdiği, bunun üzerine ikametine geri döndüğünde, ikametine hırsız girdiğini anladığını beyan ettiği, yatak odasında bulunan kutu üzerinden elde edilen parmak izinin suça sürüklenen çocuğa ait olduğunun tespit edildiği, suça sürüklenen çocuğun yargılama aşamasında atılı suçu kabul ettiği, ancak müştekinin evine hangi saatte girdiğine dair açıklayıcı bir beyanda bulunmadığı, UYAP kayıtlarına göre Yalova'da, suç tarihinde güneşin 04.49 da doğup, saat 19:30'da battığı, yaz saati uygulaması da gözönünde bulundurulduğunda TCK'nın 6/1-e maddesine göre, gece vaktinin saat 21.30 dan itibaren başlayıp saat 04.49 da son bulduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun yöntemine uygun şekilde celbi ile eylemi gece ya da gündüz zaman dilimlerinden hangisindeişlediği hususunun kendisine sorularak suç saatinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilip, sonucuna göre hırsızlık suçundan dolayı TCK'nın 143/1 maddesindeki artırım hükmü ile işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan dolayı TCK'nın 116/4 maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanması gerekirken, eylemin gece işlendiğine dair bilgiye nasıl ulaşıldığı karar yerinde denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanmadan suça sürüklenen çocuk aleyhine yazılı şekilde karar verilmesi,2-Müştekinin 22.11.2012 tarihinde dinlenmesinde, suç nedeniyle oluşan zararının giderilmediğini beyan ettiği, suça sürüklenen çocuğun 17.12.2012 tarihli savunmasında ise müştekinin zararını gidermek istediğini söylediğinin anlaşılması karşısında, müştekinin atılı suçlar nedeniyle oluşan maddi zararının tespit edilerek suça sürüklenen çocuğa bu zararı tazmin etmesi için makul bir süre verilmesi ve sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında TCK nın 168. madde koşullarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106. maddesinin 4. fıkrasına göre suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan neticeten hükmedilen adli para cezasının, ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin dikkate alınmaması, 4-Gerekçeli karar başlığına yargılamaya çocuk mahkemesi sıfatıyla bakıldığının belirtilmemiş olması nedeniyle 5271 sayılı CMK nın 232/2-a maddesine aykırılık meydana getirilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.