Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27001 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34760 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/212215MAHKEMESİ : İstanbul 21. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/03/2012NUMARASI : 2011/98 (E) ve 2012/164 (K)SUÇ : HırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 Sayılı TCK'nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK'nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK'nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; Sanığın olay günü, mağazadan bir adet deri mont çalmaya teşebbüs ettiğinin anlaşılması karşısında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyeceğinin anlaşılmasına karşın, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin tespiti ile değerin 50-60 TL'ye kadar olması durumunda, atılı suçun işleniş şeklide nazara alındığında TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,2-Yargılama gideri olarak hesaplanan 12,60 TL'nin, CMK'nın 324/4 maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20 TL'nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule Göre de;Sanık hakkında ceza hükmü kurulmadan önce TCK'nın 145. maddesi uyarınca ceza verilmesinden vazgeçilmesine dair karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA,CMUK'un 326/son maddesi gereğince ceza süresi yönünden sanıkların kazanılmış haklararının gözetilmesine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.