MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:UYAP'ta yapılan sorgulama sonucunda, sanığın 30.03.2009-01.02.2013 tarihleri arasında ... Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda başka suçtan hükümlü olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın yokluğunda verilen ve 24.11.2009 tarihinde, Tebligat Kanunu'nun 35 maddesine göre adresine tebliğ edilen gerekçeli karar tebligatının usulsüz olması nedeniyle sanığın 06.02.2012 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, mahkemenin 06.02.2012 tarih, 2009/44-407 sayılı ek kararının da kaldırılması suretiyle yapılan incelemede;UYAP'ta yapılan sorgulama sonucunda, sanığın 28.02.2008 tarihinde başka bir hırsızlık suçundan ...Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olup suç tarihinde cezaevinde bulunmadığı, yine sanığın 23.12.2008 tarihinde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nda alınan ifadesinde parmak izi raporunun kendisine okunarak diyeceğinin sorulduğu, sanığın ... ilçesine hiç gitmediğini beyan etmesine karşın işyeri içerisinde bulunan işyerine ait alışveriş sepeti içindeki kola şişesi üzerinde sanığa ait parmak izinin tespit edildiği ve kovuşturma aşamasında sanık hakkında çıkarılan yakalama emri üzerine sanığın... Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunduğu tespit edilip cezaevine hazır bulundurulmasına yönelik yazılan yazı üzerine savunmasının alındığının dosyadaki belgelerden anlaşılması karşısında; mahkemece sanık hakkında yapılan uygulamada herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan ''53. maddenin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılıp yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.