Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26488 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9346 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/173857MAHKEMESİ : Mersin 2. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2012/650 (E) ve 2013/161 (K)SUÇ : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, uyuşturucu madde kullanmakMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki C.. S..'e yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle dava zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı hırsızlık suçunun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Dosya kapsamından, suça sürüklenen çocuğun annesinin bakıcılığını yaptığı ve evinde ikamet ettikleri D.. B..'a ait bir adet bileziği çaldığını samimi olarak ikrar ettiği ve 14.12.2010 tarihli oturumda annesinin suça konu bileziğin parasını D.. B..'a ödediğini ileri sürmüş olması karşısında bu hususun müştekiye sorularak sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK.nun 168. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Suça sürüklenen çocuğun arkadaşı olan C.. S..'in çantasından kimliğini çalarak bu kimliğe kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle otelde konakladığı, söz konusu nüfus cüzdanının olaydan sonra ele geçirilemediği ve böylelikle sahteliğin aldatıcı nitelikte olup olmadığı saptanamadığına göre, suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan beraati yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 3-Suça sürüklenen çocuğun başka bir olay nedeniyle 19.2.2010 tarihinde yakalandığında samimi itirafta bulunarak yaklaşık 1,5 yıldır uyuşturucu kullandığını söylediği, atılı suç bakımından suça sürüklenen çocuğun ikrarı dışında her hangi bir delil bulunmadığı gibi yakalandığında üzerinden uyuşturucu madde de ele geçirilemediği halde ayrıca suça sürüklenen çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediğine ve uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığına ilişkin uzman hekim raporları aldırılmadan yazılı şekilde mahkumiyetine dair hüküm kurulması,4-Mağdurlar D.. B.. ve C.. S..'in isimlerinin gerekçeli karar başlığında gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK nın 232/2-b maddesine aykırılık meydana getirilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk G.. B.. D.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.