Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26486 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33777 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde, Sanığın yokluğunda verilen kararın, ifadesinin alındığı esnada beyan ettiği adrese tebliğe çıkarıldığı, 27.10.2011 tarihli tebligat parçasında sanığın annesi ...'ın oğlunun tebligat anında ... Ceza İnfaz Kurumunda olduğunu belirterek tebligatı kabul etmediği, bunun üzerine ... Ceza İnfaz Kurumuna 13.12.2011 tarihinde yeniden tebligat çıkarıldığı, sanığın 9.3.2010 tarihinde ceza infaz kurumundan firar etmesi üzerine bu tebligatın da teslim edilemediği, bunun üzerine mahkemece firari olan sanık adına 17.11.2011 ve 12.1.2012 tarihlerinde Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre tebligat yapıldığı, yapılan tebliğ işlemi yöntemine uygun olduğu halde sanığın, CMUK'un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 8.7.2013 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin aynı yasanın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK nın 142/1-e ve 143. maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 8 ay hapis cezasından aynı Yasanın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak sonuç cezanın 2 yıl 2 ay 20 gün yerine 1 yıl 14 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın tekerrüre esas alınan Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.2.2004 tarih 2004/398-95 Esas-Karar sayılı ilamında yer alan 765 sayılı TCK nın 430/2. maddesinde yazılı bulunan eylemin suç olmaktan çıkarıldığı, aynı Yasanın 416/son maddesindeki eylemin ise şikayete tabi hale getirildiği, dolayısıyla bu ilam yönünden tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, sanığın adli sicil kaydında yer alan diğer ilamların ise suç ve kesinleşme tarihlerine göre temyiz incelemesine konu eylem bakımından tekerrüre esas bulunmadıklarının anlaşılması karşısında sanık hakkında kurulan hükümde TCK nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanarak yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından tekerrür hükümleri ile ilgili bölüm çıkarılmak suretiyle,eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.