Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26478 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33798 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/214112MAHKEMESİ : Niksar Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/04/2012NUMARASI : 2011/193 (E) ve 2012/101 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlalMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya kapsamından, sanığın 01.12.2009 ile 20.02.2011 tarihleri arasında N.. Jandarma Tabur Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yerine getirdiği, 01.06.2010 ile 31.10.2010 tarihleri arasında da kantin sorumlusu er olarak çalıştığı, sanığın kantin hizmet süresinin dolmasından sonra bu görevi er K.. Y..'ın devralarak kantin içinde yapılan sayımda yüklü miktarda paranın eksik çıktığının tespit edilerek şüphe üzerine sanığın ifadesinin alındığı, 09.02.2011 tarihli askerlik görevini yaptığı Jandarma Tabur Komutanlığı odasında yasal hakları hatırlatılmadan alınan ifadesinde, suçlamayı kabul ederek, kantin sorumlusu olarak çalıştığı dönemde küsüratlı malların para üzerlerini er ve erbaşlara vermeyerek cebine koyduğu, ayrıca çok sayıda telefon kontörü çaldığı, kantinde çalışmayı bıraktıktan sonra da kendisinde bulunan kopya anahtar ile birden çok kez kantine girerek telefon kartı çaldığı ve bu kartları kışla içindeki askerlere para karşılığında sattığını itiraf ettiği, hatta buna ilişkin banka dekontlarını ibraz edip, bu yolla biriktirdiği parayı Akbak nezdinde bulunan hesaba yatırdığını söylediği, ancak mahkeme aşamasında bu beyanlarını inkar ettiği gibi terhisine 10 gün kalması nedeniyle ifadesini yazan başçavuş terhisini yakacağını söylediğinden tutulan ifade zaptını imzaladığını, kesinlikle kantinden para veya kontör çalmadığını, çarşı iznine çıktığı zamanlarda toplu olarak telefon kartı aldığını ve kar amacı gütmeden bunları arkadaşlarına sattığı yolunda savunmada bulunduğu, nitekim tanık E.. K..'un da sanık savunmasını doğrular şekilde sanığın terhisine 15-20 gün kaldığı ve elinde toplu olarak bulunan telefon kartlarını elden çıkarmak istemesi üzerine sanıktan söz konusu kartları diğer arkadaşları ile birlikte satın aldıklarını beyan ettiği, diğer tanıkların da sanığın toplu olarak kart sattığı yolundaki savunmasını doğruladıkları, bu halde sanık tarafından, baskı altında iken imzaladığı gerekçesi ile içeriği kabul edilmeyen 5271 sayılı CMK nun 148/1 maddesi anlamında sanığın özgür beyanına dayanmayan ve aynı Yasanın 148/3 maddesinde yazılı yasak yöntemler ile elde edilmiş bulunan 09.02.2011 tarihli tutanaktaki kabul beyanı dışında yüklenen suçu işlediğini gösterir, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden “şüpheden sanık yararlanır” evrensel ceza hukuku ilkesi uyarınca delil yetersizliği nedeniyle beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de;2-Tanık İ.. B..'in, 07.02.2011 tarihinde kantin kapı kilidini değiştirdikleri yolundaki beyanından, teselsül halinde işlenen müsnet hırsızlık suçunun 07.02.2011 tarihinde son bulduğu ve suç tarihinin 07.02.2011 tarihi olduğu dikkate alınmadan suç tarihinin, 5271 sayılı CMK nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 29.06.2011 tarihi olarak gösterilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. G.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.