Tebliğname No : 2 - 2012/82068MAHKEMESİ : Biga Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/01/2012NUMARASI : 2007/397 (E) ve 2012/22 (K)SUÇ : HırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanıklar hakkında mağdur M.. C..'a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesinde;Tekerrüre esas sabıkaları bulunan sanıklar hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihlerine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar M.. D.., Y.. A.. ve O.. B..'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan ‘‘53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanıklar hakkında mağdurlar S.. K.. ve M.. Ö..'a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-26.11.2007 tarihli oturumda sanık M.. D..'in babası olduğunu söyleyen şahıs tarafından zararının giderildiğini beyan eden mağdur S.. K..'ın zararının ne zaman karşılandığının tespiti amacıyla yeniden duruşmaya çağrılması sonucu 27.07.2011 tarihli oturumda alınan beyanında, zararının hatırladığı kadarıyla Ekim 2007 tarihinde giderildiğini, aradan uzun zaman geçtiği için tam tarihi hatırlayamadığını belirtmesi karşısında; sanık M.. D.. hakkında düzenlenen iddianame üzerindeki hâkim havale tarihinin de 01.11.2007 tarihi olduğu da gözetilerek, şüpheli durumun sanıklar lehine değerlendirilip sanıklar hakkında mağdur S.. K..'a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerde TCK'nın 168/1 maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca indirim yapılmak suretiyle sanıklar hakkında fazla cezaya hükmedilmesi, 2-26.11.2007 tarihli oturumda sanık M.. D..'in babası olduğunu söyleyen şahıs tarafından işyerinden çalınan 200 TL parasının olaydan 15 gün sonra kendisine iade edildiğini, 12.09.2008 tarihli oturumda ise zararının dava açıldıktan sonra karşılandığını beyan eden mağdur M.. Ö..'ın zararının ne zaman karşılandığının tespiti amacıyla yeniden duruşmaya çağrılması sonucu 18.05.2011 tarihli oturumda alınan beyanında, olayın üzerinden uzun zaman geçtiğini, yakalanan sanığın babasının olaydan kısa süre sonra gelerek zararını giderdiğini, tam tarihini hatırlamadığını, ancak ilk celsedeki olaydan 15 gün sonra zararının giderildiğine ilişkin beyanının doğru olabileceğini belirtmesi karşısında; şüpheli durumun sanıklar lehine değerlendirilip, mağdur M.. Ö..'a ait işyerinden çalınan oto teyplerinin kolluk görevlileri tarafından olaydan sonra ele geçirilerek mağdura teslim edildiği de gözetilerek TCK'nın 168/4. maddesi uyarınca mağdur M.. Ö..'a kısmi geri vermeye rızası bulunup bulunmadığı sorulmak suretiyle sanıklar hakkında TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,3-Kabule göre de; a-)Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihlerine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,b-)Tekerrüre esas sabıkaları bulunan sanıklar hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar M.. D.., Y.. A.. ve O.. B..'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.