MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermekHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Müsadere talebi ile ilgili olarak her zaman karar verilmesi olanaklı görülmüştür.A-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde: Hükmolunan cezanın nevi ve miktarına göre 21.07/2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasanın 3/B madde ve fıkraları ile değişik 1412 sayılı CMUK'un 305/1. maddelerine göre hükmün temyizi kabil bulunmadığından 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca sanık ... müdafiinin temyiz talebinin REDDİNE;B-Sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ...'a yönelik hırsızlık suçu ve sanık ... hakkında müşteki ...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, baroya yazı yazılarak yaşı küçük sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafiiler görevlendirilmesi nedeniyle, müdafilere ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması ve 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin, bu nedenle sanık ...'in diğer sanığa atanan avukata ödenen ücretten sorumlu olmadığının düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “yargılama giderlerine” ilişkin bölüm ile “sanık ...'a atanan zorunlu müdafii giderinin” çıkarılarak, yerine, “sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı, ayrı; ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmalarına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,C-Sanık ... hakkında müşteki ...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanık hakkında, 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-Sanık hakkında hükmedilen yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu ve miktarlarının karar yerinde gösterilmemesi,3-Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, baroya yazı yazılarak yaşı küçük sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafiiler görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiilere ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.