Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26004 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2890 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelemesinde; 14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2.maddesi uyarınca,hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirasına kadar olan (üçbin Türk Lirası dahil) mahkumiyet hükümleri kesin olup, hüküm tarihi, cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyizi olanaklı olmadığından sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II-Sanıklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince ;Sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK'nın 116/2.maddesi ile uygulama yapılırken konut dokunulmazlığını ihlal suçundan bahsedilerek TCK'nın 116/1. maddesi uygulama yerinde gösterilmiş ise de hükmün gerekçesinde işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; yerinde giderilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş; sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen 3 ay 26 gün hapis cezası TCK'nın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilirken 2320 TL yerine 1320 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi ve sanıkların işyeri dokunulmazlığını birlikte işlediklerinin anlaşılması karşısında; haklarında TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanıkların hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından 'saygılı tutumları' nedeniyle cezalarından TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılmasına karşın işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de, sanıklar hakkında TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması ve bu yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan dolayı, sanıklara bir kez tanınan atıfetin genişletilmesi suretiyle, daha fazla indirim yapılmasının hakkaniyete aykırı olacağı gibi adalet ve eşitlik ilkelerini zedeleyecek sonuçlar doğuracağından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 18 yaşından küçük olan sanıklar hakkında hükmedilen para cezasının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceği gözetilmeyerek 5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine” ilişkin bölümlerin ayrı ayrı çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.