MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Müdafi atandığından haberi olmayan sanığın kendisine yapılan tebliğ üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilmiş, sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelemesinde;14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirasına kadar olan (üçbin Türk Lirası dahil) mahkumiyet hükümleri kesin olup, hüküm tarihi, cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyizi olanaklı olmadığından sanık ...'ın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince ;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın, arkadaşları ile birlikte yakalandıktan sonra mağdurun işyerinden gerçekleştirdiği hırsızlık suçu ile birlikte aynı gece gerçekleştirdikleri eylemleri polise şifaen söyledikleri, mağdurun duruşmadaki beyanında karakolda sanıkların üzerlerinde ele geçen paranın Savcılık tarafından kendisine iade edileceğini söylediklerini ancak Savcılığa başvurmadığını ifade ettiği, 19.03.2009 tarihli hükmün gerekçesinde ise mağdurun beyanında "Cumhuriyet Savcılığında kendisine bir kısım iade edildiğini, tam iadenin gerçekleşmediğini" beyan ettiğinin ifade edilmesi karşısında; mağdurun çağrılarak kendisine iade edilmiş paranın olup olmadığı sorularak eğer iade sözkonusu ise kısmi iadeye rızası da sorulduktan sonra TCK'nın 168/1-4 maddesinin tartışıması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.