Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25188 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33762 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Müsadere talebi ile ilgili olarak her zaman karar verilmesi olanaklı görülmüştür.Müştekinin kilitli aracının depo kapağı açılıp yakıt çalınmaya teşebbüs edildiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken, aynı maddenin (b) ve (e) bentleri gereğince hüküm kurulması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2-Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye aittir. Buna göre; hüküm kurulurken mükerrir olan sanık ... hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,3-Sanıklardan tahsiline karar verilen toplam 7 TL yargılama giderinin, 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20 TL'nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘’53/1.maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasılarına’’ cümlelerinin eklenmesi, hüküm fıkrasından “sanık ... hakkında TCK’nın 58/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “1 yıl'' kelimesinin çıkarılması ve yargılama giderlerine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine ''yargılama gideri olarak hesaplanan 7 TL'nin, 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda hazineye yükletilmesine'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.