Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 25 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11503 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanık hakkında mağdur sayısınca iki kez mahkumiyet kararı verilmiş olması ve kısmen zararın giderildiği şeklindeki mağdur beyanları sonrasında dinlenen sanığın üzerinde ele geçen telefonları iade ettiğini belirtmiş olması karşısında, tebliğnamedeki tek mahkumiyet ve etkin pişmanlık sebepleri ile bozma isteyen düşüncelere iştirak edilememiştir.1- Sanığın yolda yürümekte olan mağdurları durdurarak ayrı ayrı telefonlarını istediği, mağdurların telefonlarını vermeleri üzerine bu kez paralarını istediği ve aynı şekilde paralarını da aldığı sonrasında mağdurların telefonlarını geri istediklerinde ise “sizin sağlığınızı alırım” şeklinde tehdit ettiğinin iddia olunması karşısında, sanığın eyleminin sübutu halinde yağma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin kanıtları takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olacağı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,2- Kabule göre de; Sanığın tekerrüre esas alınan ilamının suç tarihinden sonra kesinleşmiş olduğu dikkate alınmaksızın TCK'nın 58/1. maddesine aykırı davranılması,3-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...'nin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.