Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23975 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22609 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KYB - 2014/181837İtimadı suistimal sonucu hırsızlık suçundan sanık Y.. D..'ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/4, 522, 523, 59. maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2008 tarihli ve 2005/1492 esas, 2008/1403 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, deneme süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan yargılama neticesinde, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/4, 522, 523, 59. maddeleri uyarınca 350 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2012 tarihli ve 2011/688 esas, 2012/298 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı'nın 08.05.2014 gün ve 2014/9334/31721 sayılı Kanun Yararına Bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasıın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.05.2014 tarih ve 2014/181837 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi. Dosya kapsamına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra, deneme süresi içerisinde sanığın kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçunu işlediğinden bahisle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, sanığın deneme süresi içerisinde işlemiş olduğu uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan yargılaması sonucunda, İstanbul 20. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/03/2013 tarihli ve 2012/937 esas, 2013/549 sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bir başka olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27/02/2007 tarihli ve 2007/834 esas, 2007/806 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 5. fıkraları gereğince hüküm verilmesinin geri bırakılmasına hükmedilmesi ve kişinin tedavi ve denetimli serbestlik sürecini iyi halli geçirmesi durumunda, hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi zorunluluğu dolayısıyla ortada bir ceza mahkûmiyeti bulunmadığı, anılan maddenin 2. fıkrası son cümlesine göre de, tedavi ve denetimli serbestlik kararının durma kararı niteliğinde olduğu nazara alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanmasının dayanağının henüz bulunmadığı, ancak sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı takdirde, anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca davaya devam edilerek hüküm verileceği cihetle, bu aşamada hükmün açıklanması şartlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun Yararına Bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbar yazısı, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden kabulü ile, hırsızlık suçundan hükümlü Y.. D.. hakkında İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 10.05.2012 gün ve 2011/688 esas, 2012/298 karar sayılı açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.