MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanık ...'in, 15.06.2012 tarihli temyiz ve infazın durdurulması istemini içerir dilekçe sunduğu, mahkemece, sanığın eski hale iade talebinde de bulunduğu değerlendirilerek, 05.07.2012 tarihli ek karar ile infazın durdurulması ve eski hale iade talebinin kabulüne karar verildiği, 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme talebini inceleme yetkisinin Yargıtay'a ait olduğu gözetilerek, mahkemece eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin 05.07.2012 tarihli ek karar yok hükmünde kabul edilmekle, sanığın yokluğunda verilen kararın mernis kayıtlarında yazılı bulunan adresine 25.08.2011 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın aşamalarda savunmasının alındığı sırada beyan ettiği adresine yöntemince tebligat yapılmadığı, bu halde sanığın öğrenme ile hükmü 15.06.2012 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında sanığın temyiz talebinin süresinde ve geçerli olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak;1-5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,2-Bu dava sebebiyle yapılan 12,00 TL davetiye giderinden her bir sanığın sarfına neden olduğu 9,00 TL nin 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1- hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ibaresinin eklenmesine 2- hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ''bu dava sebebiyle yapılan 12,00 TL yargılama giderinden her bir sanığın sarfına neden olduğu 9,00 TL nin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.