MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A- Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,B- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanık hakkında denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, mahkemece hüküm değiştirilmeden açıklanacağı gibi kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabileceği hususları yer almış, hüküm fıkrasının değiştirilebileceğine ilişkin bir hususa 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde yer verilmemiş olması karşısında; sanığın 04.03.2008 tarih 2007/519 Esas 2008/128 Karar sayılı karar ile 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 35/2, 31/2, 62. maddeleri uygulanarak neticeten 2 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin açıklanması geri bırakılan hükmün bu kez denetim süresi içinde 04.04.2010 tarihinde kasıtlı ikinci suçu işlediğinin ve ikinci suçun 11.10.2011 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması üzerine yeniden oturum açılarak yapılan yargılama sonucu, önceki hükümde 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi uygulanmamasına karşın açıklanan hükümde anılan maddenin uygulanması suretiyle önceki hükümden farklı bir hüküm kurularak cezanın aleyhe olacak şekilde 2 ay 27 gün hapis cezası olarak belirlenip adli para cezasına çevrilmesi suretiyle 5271 Sayılı CMK'nın 231/11. maddesine aykırı davranılması, Kabule göre de;2-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilemeyeceği, diğer yargılama giderine ilişkin miktarında 5271 sayılı CMK'nın 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle değişik 324/4. fıkrası gereği 20,00 TL'nin altında kalması nedeniyle hazine üzerinde bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.