Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23707 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 894 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermekHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar vermek suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan hükmolunan adli para cezasına ilişkin hüküm miktar itibariyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nun 305/1. maddesi uyarınca kesin olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından temyiz isteminin aynı Yasanın 317. maddesi gereğince REDDİNE,B) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerle suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Suça sürüklenen çocuk ...'un daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olması ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar vermek suçundan yakınanın zararının giderilmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 sayılı TCK'nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanunkoyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Y.C.G.K.'nın 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK'nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için  malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK'nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.Somut olayda ise; 5,50 TL çalan suça sürüklenen çocuklar hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesi gereğince hırsızlık suçundan verilecek cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Suça sürüklenen çocukların yakınanın fırınına hırsızlık amacıyla girip işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında, öngörülen yaptım türünün farklı olduğu gözetilmeden, TCK'nın 116/2 maddesi yerine 116/1 maddesi gereğince hüküm kurulması,3-Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde, 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk ... hakkında, işyeri dokunulmazlığının ihlal ve mala zarar verme suçlarından tayin edilen bir yıldan az süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin 3.fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında, TCK'nın 151/1. maddesi uygulanırken hapis veya adli para cezasına seçimlik olarak düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, hapis cezasını tercih etme gerekçesinin kararda gösterilmemesi,5-Yakalama tutanağının içeriğine göre, suça sürüklenen çocuk ... görevlilerce şüphe üzerine yakalandığında, suçu ikrar edip cebindeki bozuk paraları yakınana ait işyerinden çaldığını söyleyerek paranın soruşturma aşamasında yakınana iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK.nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,6- TCK'nın 51/3 madde ve fıkrası uyarınca tayin edilen hapis cezaları ertelenen suça sürüklenen çocuk ... hakkında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden, alt sınırın üzerinde denetim süresi belirlenmesi, 7-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11/1. maddesi gereğince, aynı yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuklar hakkında, anılan yasanın 5. maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilmesi,8-Suça sürüklenen çocuk ... ..., adli sicil kaydına göre sabıkasının bulunmadığı, hırsızlığa konu paranın yakınana iade edildiği ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu açısından ise niteliği gereği giderilmesi gereken maddi bir zararının bulunmadığı gözetilmeden ve erteleme müessesinden daha lehe olduğu düşünülmeden, "zararın giderilmediği" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiileri ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.