Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23643 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14068 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2013/70424MAHKEMESİ : Kuşadası 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/05/2008NUMARASI : 2005/366 (E) ve 2008/195 (K)SUÇ : Hırsızlık Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuk E.. G..'in 18 yaşını ikmal ettiği tarihe kadar icra edilen celselerin kapalı yerine açık yapılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi, Ancak; Her ne kadar mahkemece işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar vermek eylemlerinin hangi sanık tarafından gerçekleştirildiği kesin olarak tespit edilememesi nedeniyle sanıklar hakkında atılı suçlardan hüküm kurulmasının mümkün olmadığı kabul edilerek bu iki suçtan hüküm kurulmamış ise de; Suça sürüklenen çocuk ve sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK.nın 493/1-son 522, (pek fahiş) .maddeleriyle, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nın aynı suça uyan 142/1-b, 143/1, 53, 116/2-4, 119/1-c, 53. ve 151/1, 53. (suça sürüklenen çocuk Erol hakkında yaş nedeniyle uygulanması gereken maddelerde tatbik edilerek) maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması, mala zarar vermek suçunu oluşturan eylemleri nedeniyle uzlaşmanın gerçekleşmediği ve konut dokunulmazlığını bozma suçuyla ilgili olarak TCK'nın 119/1-c. maddesinin uygulanması nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı da göz önünde bulundurularak sonucunda 5237 sayılı TCK.nın 7/2, 5252 sayılı yasanın 9/3 maddeleri ışığında lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de; 1-Çalınan eşyalardan katılana ait tabanca ve diğer bazı eşyaların beyaz bir torba içerisinde katılana ait işyerinin önüne bırakılarak kısmi iadenin sağlandığının anlaşılması karşısında, katılana kısmi iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat edip etmediği sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulama imkanının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-01.06.2005 tarihi ile 08.07.2005 tarihleri arasında yürürlükte olan TCK.nın 31/3. maddesinin 5377 Sayılı yasayla değiştirilmeden önceki halinde, 15-18 yaş gurubunda olanlar için yapılacak indirim oranının 1/2 olmasına karşın, suça sürüklenen çocuk E.. G.. hakkında indirimin 1/3 olarak uygulanması, 3-5237 sayılı TCK.nın 53/4.madde ve fıkrası gereği suçun işlendiği tarihte 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk E.. G.. hakkında aynı maddenin 1. fıkrasında yer alan hak yoksunluklarının uygulanamayacağının gözetilmemesi, 4-Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezası ile mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanıklar C.. Ş.. K.. ve M..t'ün, 5237 sayılı TCK.nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, "kendi altsoyu" üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk E.. G.., sanıklar Ş.. B.., K.. S.., C.. K.. ve M.. G.. müdafiileriinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının korunmasına,07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.