Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23323 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13135 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2011/232794MAHKEMESİ : Yenice(Çanakkale) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/10/2010NUMARASI : 2008/131 (E) ve 2010/224 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlalMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık T.. Ç..'in yokluğunda verilen hüküm, 22.10.2010 tarihinde Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince tebliğ edilmiş ise de, Uyap kaydına göre sanığın bu tarihte cezaevinde olması nedeniyle yapılan tebligatın geçersiz olduğu, keza sanığın hükmü öğrenmekle 13.04.2011 tarihinde yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu, diğer taraftan sanık müdafiinin 11.05.2011 tarihli dilekçesinin 02.05.2011 tarihli temyiz talebinin süre yönünden reddine dair ek kararın temyizi niteliğinde olduğu kabul edilerek, Mahkemenin 02.05.2011 tarihli ek kararı kaldırılarak 27.10.2010 tarihli asıl karara yönelik temyiz incelemesinde;A-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Sanıkların “Biz Avrupa Birliğinden geliyoruz, sizi muayene edeceğiz” demek suretiyle karı koca olan yaşlı katılanlara yetkileri olmadığı halde resmi sıfat takınmak suretiyle hırsızlık suçunu işledikleri anlaşılmakla; sanıkların eyleminin TCK'nın 142/2-f. maddesine uyduğunun gözetilmemesi, Sanık T.. Ç..'ın daha ağır ceza içeren Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesinin ilamı ile mükerrir olduğu halde Balıkesir Sulh Ceza Mahkemesinin ilamının tekerrüre esas alınması, yine TCK'nın 61/1. maddesinde belirtilen ölçütler çerçevesinde, suç konusunun önem ve değeri ile sanıkların kastının ağırlığı, suçun ustalıkla işlenmesi dikkate alındığında temel ceza belirlenirken alt sınırdan ayrılınması gerektiğinin gözetilmemesi hususları, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık T.. Ç.. ve müdafii ile sanık İ.. C..'ın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına" ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine "TCK'nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B-Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Diğer temyiz nedenlerinin reddine,Ancak; Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden iddianame ile açılmış bir kamu davası bulunmadığı halde ek savunma hakkı verilmesi ile yetinilerek CMK'nın 225/1. maddesine aykırı şekilde sanıkların yazılı şekilde hükümlülüklerine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık T.. Ç.. ve müdafii ile sanık İ.. C..'ın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.