Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2310 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24687 - Esas Yıl 2013





Kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-a, 143/1, 152/1-a, 35/1-2, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 8 ay 26 gün hapis ve 6 ay 20 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, hapis cezalarının aynı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine, suça sürüklenen çocuk hakkında 1 yıl denetim süresi öngörülmesine dair Çocuk Mahkemesinin 23/03/2010 tarihli ve 2009/1358 esas, 2010/364 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 08/08/2012 tarih ve 2012/13239/46793 sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/08/2012 tarih ve 2012/223542 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.MEZKUR İHBARNAMEDE; Suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen kararda kanun yolu başvuru süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağının gösterilmesi gerekirken, tefhim ve tebliğinden itibaren şeklinde gösterildiği, ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/03/2012 tarihli ve 2011/6-386 esas, 2012/99 sayılı ilamında belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 264. maddesine göre kabul edilebilir bir yasa başvurusunda yasa yolunda veya merciinde yanılgının başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı, bu halde başvurunun yapıldığı merciince başvurunun derhal görevli ve yetkili mercii gönderilmesi gerekeceği cihetle, tebligatın yapılmasından sonra kanun yolu başvuru süresi olarak gösterilen 7 günlük süre içerisinde suça sürüklenen çocuk tarafından yapılan herhangi bir kanun yolu başvuru girişiminin bulunmadığı gibi suça sürüklenen çocuğun yanıltıldığına dair bir anlatıma da rastlanılmaması karşısında bahsedilen kararın kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmakla yapılan incelemede,Dosya kapsamına göre, fiili işlediği sırada 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında, kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından belirlenen hapis cezalarının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş bulunulmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla,GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile;Kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından hükümlü ... hakkında Gaziantep Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen 23.03.2010 tarih ve 2009/1358 esas, 2010/364 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, CMK'nın 309. maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca, hırsızlık suçu sebebiyle kurulan (1) sayılı hüküm fıkrasında tayin edilen kısa süreli 8 ay 26 gün hapis cezasının TCK'nın 50/3, 50/1-a ve 52/1-2. maddeleri gereğince günlüğü 20 TL'den 5320.00 TL adli para cezasına çevrilmesine, TCK'nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının birer ay arayla 20 eşit taksitler halinde ödenmesine; kamu malına zarar verme suçu sebebiyle kurulan (2) sayılı hüküm fıkrasında tayin edilen kısa süreli 6 ay 20 gün hapis cezasının TCK'nın 50/3, 50/1-a ve 52/1-2. maddeleri gereğince günlüğü 20 TL'den 4000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, TCK'nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının birer ay arayla 20 eşit taksitler halinde ödenmesine; “hapis cezalarının TCK'nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine, TCK’nın 51/3 maddesi gereğince bir yıllık denetim süresi belirlenmesine, TCK’nın 51/6 maddesince denetim süresinin yükümlülük belirlenmeden ve uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine, TCK'nın 51/7 maddesince ihtarat yapılmasına” ilişkin ibarelerin tamamının (1) ve (2) sayılı hüküm fıkralarından çıkarılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen muhafazasına 29/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.