Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22377 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15114 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A- Sanıklar ... ve ... müdafiinin temyizine yönelik yapılan incelemede;Mahkeme tarafından sanıklara müdafii atanmadığı, sanıkların savunmasının alındığı 09.10.2007 tarihli oturumda müdafi istemedikleri beyan ederek müdafii atanmasına rıza göstermedikleri, hükmün sanıkların yokluğunda verilip, sanıkların Konya 2. Sulh Ceza Mahkemesindeki sorguları sırasında müdafi olarak hazır bulunup ta kamu davası açılmakla görevi sona eren ve duruşmalarda da hazır bulunmayan müdafiiye tebliği üzerine yasa süresi içinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; müdafii ile sanıklar arasında hukuken geçerli bir müdafiilik ilişkisi kurulmadığından temyiz yetkisi bulunmayan sanıklar müdafiinin bu yöndeki isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,B- Sanık ...’un temyizine yönelik yapılan incelemeye gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, di??er temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Olay tarihinde güneşin saat 19.42'de batıp 06.05’te doğduğu, müştekinin gece saat 03.00’te uyuyup sabah 08.00’de uyandığını söylemesi karşısında; konut dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlığın gece vakti gerçekleştirildiğinin belli olmaması nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerekirken, 5237 sayılı TCK'nın 143 ve 116/4 maddeleri ile uygulama yapılarak, yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi, 2- Suçun bina vasfındaki konutta muhafaza altında bulunan eşyayı hakkında hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği halde, uygulama maddesinin hükmün kısa ve gerekçeli karara “142/1-b” maddesi yerine “142/1-f” şeklinde yazılması ve aynı Kanunun 143. maddesinin uygulanmasına karar verilirken de uygulama maddesinin yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, 3- Önceden verdikleri karar uyarınca sanık ...’un diğer sanıklar ... ve ... ile suça doğrudan katıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi uygulanmayarak sonuçta eksik cezaya hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına ve aynı Kanunun 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanıklar ... ve ...’a da teşmiline, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.