MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal,mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Sanık suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçunu işlemek amacıyla, işyerinin giriş kapısının kilidini söküp camını kırdıktan sonra olay yerine gelen kolluk tarafından yakalandığının anlaşılması karşısında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığından; tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Önceden verdikleri karar uyarınca suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait işyerine girmek için kapı kilidini söktükleri aşamada suçu birden fazla kişi ile birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi uygulanmayarak sonuçta eksik cezaya hükmedilmesi ve müşteki ...’ya ait evinin önünde park halinde bulunan aracında takılı bulunan iki adet plakayı çaldığının kabul edilmesi karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesine uyan kullanımı gereği açığa bırakılmış olan otomobilden hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 141/1 maddesiyle uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk ...’ın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün kısmen isteme uygun kısmen de isteme aykırı olarak ONANMASINA,B- Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;1- Sanık ...’ın olaydan sonra kaçtığından yakalanamaması ve 10.02.2007 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesi ile 26.10.2007 tarihinde İzmir 11 Asliye Ceza Mahkemesinde istinabe suretiyle alınan savunmasında; ...'ye hiç gitmediğini ve suç tarihinde ...’de olmadığını, 09.11.2006 tarihinden bir süre önce nüfus cüzdanını kaybettiğini, bu nedenle suçlanıyor olabileceğini, hakkında neden kamu davası açıldığını bilmediğini savunduğunun ve diğer sanık ...’nın hükümden sonra müdafiliğini üstlenen Av. ...’un temyiz dilekçesinde müvekkili ...’nın 2006 yılında kaybetmiş olduğu kimliğinin kullanıldığını, müvekkilinin suçtan ve açılan kamu davasından karar tebliği üzerine haberdar olduğunu ve cezaevinde tutuklu kalan şahsın fotoğrafının müvekkili ...’e ait olmadığını tespit ettiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık ve suça sürüklenen çocuğun olay tarihinden önce nüfus cüzdanlarını kaybedip kaybetmediklerinin araştırılması, sanık ...’nın parmak izi ile olaydan sonra tutuklu kaldığı cezaevinde alınan parmak izinin karşılaştırılması, sanık ve suça sürüklenen çocuğun fotoğrafları diğer suça sürüklenen çocuk ...’a gösterilerek gerçek kimliklerinin tespitine çalışılması ve sonucuna göre sanık ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,2- Kabule göre de;a- Önceden verdikleri karar uyarınca suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait işyerine girmek için kapı kilidini söktükleri aşamada diğer sanık ...’nın gözcü olarak suça doğrudan katıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi uygulanmayarak sonuçta eksik cezaya hükmedilmesi,b- Müşteki ...’ya ait evinin önünde park halinde bulunan aracında takılı bulunan iki adet plakayı çaldıklarının kabul edilmesi karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesine uyan kullanımı gereği açığa bırakılmış olan otomobilden hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 141/1 maddesiyle uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafi ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.