Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21420 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27079 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 5320 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, B-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanık hakkında denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, mahkemece hüküm değiştirilmeden açıklanacağı gibi kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabileceği hususları yer almış, hüküm fıkrasının değiştirilebileceğine ilişkin bir hususa 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde yer verilmemiş olması karşısında; sanığın 27.05.2008 tarih 2008/281 Esas 2008/401 Karar sayılı karar ile 5237 sayılı TCK'nın 141/1, 35/2, 31/2, 62. maddeleri uygulanarak neticeten 1 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin açıklanması geri bırakılan hükmün bu kez denetim süresi içinde 04.04.2010 tarihinde kasıtlı ikinci suçu işlediğinin ve ikinci suçun 19.09.2011 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması üzerine yeniden oturum açılarak yapılan yargılama sonucu, önceki hükümde 5237 sayılı TCK'nın 141/1 maddesi uygulanmasına karşın açıklanan hükümde aynı yasanın 142/1-a maddesinin uygulanması suretiyle önceki hükümden farklı bir hüküm kurularak cezanın aleyhe olacak şekilde 2 ay 15 gün hapis cezası olarak belirlenip adli para cezasına çevrilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesine aykırı davranılması, Kabule göre de; 2-Sanığın, Ödemiş Belediyesi asfalt şantiyesi alanında eylemi gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 142/1. maddesinin e bendinin uygulanması gerektiği gözetilmeden aynı maddenin a bendi ile hüküm kurulması, 3-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilemeyeceği, diğer yargılama giderine ilişkin miktarında 5271 sayılı CMK'nın 6352 Sayılı Kanun'un 100. maddesiyle değişik 324/4. fıkrası gereği 20,00 TL'nin altında kalması nedeniyle hazine üzerinde bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereği ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 17.06.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Sosyal medya ortamından elde edilen veriler boşanma davasında tek başına delil olarak kabul edilemez Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Mahkemece; davacı tarafından dosyaya sunulan elektronik ortamdan elde edilen resimler ve elektro Basit yargılama usulünde temyiz süresinin başlangıcı - Kısa karar- Hüküm özeti - Tefhimden değil tebliğden başlar 1-Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK'nın 321/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne Islahla davaya yeni talepler eklenemeyeceği- dava dilekçesinde olmayan tahliye istemi MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/02/2015NUMARASI : 2012/1003-2015/191Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve menfi tespit davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı-birleşen davanın davalısı tarafından Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?