Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21363 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17530 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesiHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;Yokluğunda kurulan hükmün 03.02.2010 tarihinde başka suçtan Ümraniye E T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olan sanığa cezaevi idaresi aracılığıyla usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, sanığın CMUK'un 310/1 maddesinde öngörülen 1 haftalık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, süresinden sonra yapılan 17.12.2012 tarihli temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’un 317 maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II-O Yer Cumhuriyet Savcının temyiz talebinin incelenmesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 06.04.2009 tarihli olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı içeriği, müşteki beyanı, sanık savunması ile tüm dosya kapsamına göre, 06.04.2009 günü ring görevi ifa eden kolluk görevlilerinin plakasını alamadıkları bir araçtan sanık ile hakkında beraat kararı verilen ...'ın indiğini ve indikleri aracın hızlı bir şekilde bulunduğu yerden ayrıldığını görüp şahısların yanlarına doğru gittikleri sırada şahısların kaçmaları neticesi kovalamaca sonucu şahısları yakaladıkları, sanığın elinde bulunan poşet içerisinde müşteki ile başka dosya müştekisine ait evlerden çalınan kol saatleri, üç adet tornavida ve bir adet kurbağacığın çıktığının anlaşılması karşısında; sanığın elinde bulunan poşet içerisinde iki farklı müştekiye ait evden çalınan kol saatleri ile suç unsuru olabilecek tornavida ve kurbağacık gibi malzemelerin ele geçirilmesi, sanığın savunmalarında çelişkili beyanlarda bulunması, müştekiye ait evde meydana gelen hırsızlık olayından çok kısa bir süre sonra suça konu bir kısım eşyalar ile birlikte yakalanması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının sübut bulduğu gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile suça yanlış vasıf verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de; 1-İddianameyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinin uygulanması istendiği halde 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan aynı yasanın 165 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi, 2-Sanık hakkında hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,3-Sanık hakkında tayin olunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanunun 108. Maddesinin 2. Bendine göre, “tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresini eklenecek miktar tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz” düzenlemesi de gözetilerek 5237 sayılı TCK’ nun 58/6-7 maddesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesi için en ağır cezayı gösteren ilamın karar yerinde gösterilmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüde neden olacak şekilde birden fazla ilamın gösterilmesi,4-TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık o yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.