Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21295 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21613 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 13 - 2013/219716MAHKEMESİ : İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi (Kapanan Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi)TARİHİ : 15/03/2004NUMARASI : 2002/1232 (E) ve 2004/637 (K)SUÇ : Hırsızlık Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Eyüp 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2002 günlü 2002/1232 E ve 2004/637 K sayılı kararın usulüne uygun olarak hükümlü F.. Ç..'a tebliğ edilerek kesinleştirildiği,lehe yasa tespiti için uyarlama talep edilmesi üzerine dosyanın ele alınarak Eyüp 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 29.07.2005 günlü 2002/1232 E ve 2004/637 K sayılı ek kararı ile uyarlama kararı verildiği,bu karar hükümlünün vekaletnamesi bulunmayan Av... tarafından temyiz edilmiş ise de;5252 sayılı Yasanın 9. maddesinin 1. fıkrasına göre, ister duruşmalı yargılamada, isterse de evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda verilmiş bulunsun, sonraki lehe Yasa nedeniyle yapılan uyarlama ile ilgili verilen ek kararlara karşı temyiz yasa yoluna başvurulabileceğinden,merci yönünden hükümlünün yanıltılması nedeniyle öğrenme üzerine hükümlü müdafii Av... yaptığı temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek Eyüp 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 29.07.2005 günlü 2002/1232 E ve 2004/637 K sayılı ek karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle duruşma açılarak bulunacağı gözetilerek, temel cezaların ne şekilde saptanacağının; arttırım ve indirim oranlarının takdiri ile bireyselleştirmenin yapılması için duruşma açılmasının zorunlu bulunduğu gözetilmeden, dosya üzerinden yazılı biçimde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan,diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine,16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.