Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21277 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36333 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 15 - 2012/187641MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/04/2012NUMARASI : 2011/22 (E) ve 2012/660 (K)SUÇ : HırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için başkasına ait olup da muhafaza etmek veya belirli şekilde kullanmak üzere ziyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunulması veya bu devir olgusunun inkar edilmesi gerekmektedir. 1-Dosya kapsamından, sanığın, müştekinin işyeri kiracısı olup, olay günü dükkanın önünde bulunan müştekiye ait kalaska tabir edilen ve ağır parçaları kaldırmak için demir doğramanın kaynatılması suretiyle oluşturulmuş 3x3 metre ebetlarındaki vincin demirlerini keserek 15 TL karşılığında hurdacıya sattığı, sanığın, suça konu demir parçasının müştekiye ait olduğunu bilmediği, işyeri önünde kendisine engel olması nedeniyle kaldırması için sahibini aradığı, bulamayınca parçalara ayırıp hurdacıya sattığı yolunda savunmada bulunduğu, katılanın ise aşamalarda dükkanın önünde bulunan vincin kira sözleşmesine konu olmadığı, vinci muhafaza etmesi veya belirli şekilde kullanması için sanığa vermediği, aralarında böyle bir konuşma geçmediği, vincin kendisine ait olduğunu sanığın bildiği yolunda beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık ve müşteki arasında akdedilen bir kira sözleşmesi olup olmadığının araştırılarak, varlığı halinde, suça konu demir aksamın sözleşme kapsamına alınıp alınmadığının belirlenmesi, müştekinin iddiası ve sanığın savunması kapsamında, gerektiğinde komşu işyeri tanıklarının da dinlenerek, demir aksamın işyeri önüne her hangi bir şekilde sabitlenip sabitlenmediğinin de sorulmak suretiyle elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken sanığın eyleminin ne surette güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu karar yerinde tartışılıp değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de,2-İddianame ve Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararında sanığın eylemi hırsızlık olarak tavsif edilmesine karşın, sanığa CMK’nun 226.maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması, 3-Sanık hakkında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi gözetilerek hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde hapis cezasının yanında hükmolunan adli para cezasının farklı bir gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması, 4-30 gün olarak tayin olunan adli para cezasından TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 25 gün olarak belirlenen gün para cezasının aynı Yasanın 52. maddesi uyarınca para cezasına çevrilmesi sırasında hesaplama hatası yapılarak 500 TL yerine 5000 TL adli para cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.