Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21269 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36289 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2010/250341MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi (Kapanan 2. Asliye Ceza Mahkemesi)TARİHİ : 25/03/2010NUMARASI : 2009/619 (E) ve 2010/257 (K)SUÇ : Bilişim suretiyle hırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak,1-Sanığın müşteki şirkete ait Yapı Kredi Bankası İstinye Şubesi nezdinde bulunan hesabındaki parasının internet şifresi kırılarak, Elektronik Fon Transferi yoluyla sanık adına açılmış olan aynı bankanın Rahmanlar Şubesindeki hesaba havale edilerek havale edilen bu tutarın sanık tarafından gişeden çekildiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 17.11.2009 gün ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-e maddesinde öngörülen "bilişim sisteminin kullanılması suretiyle hırsızlık" suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi, 2-Bu dava sebebiyle yapılan 10.00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Kabule göre de;3-Sanığın, müşteki şirketin hesabından internet havalesi yoluyla kendi hesabına aktardığı 8900 TL yi nakit çekiminde kullandığının anlaşılması karşısında suça konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, alt sınırdan ayrılması gerektiği halde, hapis cezasının yanında hükmolunan adli para cezasından hüküm kurulduğu sırada alt sınırdan uzaklaşılmasına rağmen, farklı bir gerekçe gösterilmeksizin hapis cezasından alt sınırdan hüküm kurularak yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık C.. T..'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 Sayılı CMUK'un 326/son. maddesi gereği ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.