Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2101 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 36414 - Esas Yıl 2013





KANUN YARARINA BOZMANitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/2, 522/1. maddeleri uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/1998 tarihli ve 1998/94 esas, 1998/161 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 142/l-b,143. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin . Asliye Ceza Mahkemesinin 30/06/2005 tarihli ve 1998/94 esas, 1998/161 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 14/11/2013 tarih ve 2013/16807/69062 sayılı yazısı ile Kanun Yararına Bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2013 tarih ve 2013/363940 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.MEZKUR İHBARNAMEDE;Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12/09/2006 tarihli ve 2006/359-7944 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak yapılan incelemede,Dosya kapsamına göre,1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 tarihli ve 2005/3-162-173 sayılı kararına nazaran, lehe kanunun tespit edilip, uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, delil toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa yada cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması imkanı sonraki kanun ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden, dosya üzerinden karar verilmesinde,2-Müştekiye ait eve girilerek hırsızlık yapılması olayında konut dokunulmazlığını ihlâl suçundan da değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında,isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla,GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile nitelikli hırsızlık suçundan sanık ... hakkında Asliye Ceza Mahkemesince 30.06.2005 tarihinde verilen 1998/94 E., 1998/161 sayılı ek kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.